Özgür Özel: Bütün dünyanın Filistin’i tanımasını bekliyoruz

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Rize’de 15 Temmuz Demokrasi ve Cumhuriyet Meydanı’nda “Çay Mitingi”nde konuştu.

“İSRAİL’İN YAPTIĞI KATLİAMLARI LANETLİYORUZ”

CHP lideri Özel, mitingin düzenlendiği alandaki bayraklara dikkat çekerek, “Meydanda Türk bayrağının yanında miting bayrakları var. Miting bayraklarını gösterin. Üzerinde ‘Çayda sömürüye son yazıyor.’ ama aynı zamanda bayrağın kırmızısını, çayın yeşilini ve karasını ama Filistin bayrağının rengini taşıyor. Bu tasarım için, kendi derdini anlatırken Filistin’i unutmayanlar için emeği geçenlere, il başkanımıza, milletvekilimize yürekten teşekkür ediyorum. Sağ olun, var olun.” diye konuştu.

Filistin’i tanıyan ülkeleri tek tek aradıklarını ve teşekkür yazısı yolladıklarını kaydeden Özel, “Şu ana kadar 50’ye yakın ülke tanıdı. Bütün dünyanın Filistin’i tanımasını bekliyoruz. ‘Zulüm dursun’ diyoruz, İsrail’in yaptığı katliamları, soykırımını bir kez de Rize’den lanetliyoruz.” dedi.

“KİMLİK SİYASETİYLE LÜZUMSUZ POLEMİK VE KAVGALARLA MEŞGUL OLMAYACAĞIZ”

Özel, çayda fiyat açıklandığı günden itibaren Rize’de büyük bir moral bozukluğu, umut kırıklığı, yükselen bir tansiyon olduğunu öne sürdü.

Milletin gündeminde olmayan hiçbir konunun kendisinin ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin gündeminde olmayacağını belirten Özel, “Asla kısır çekişmelerle kimlik siyasetiyle lüzumsuz polemik ve kavgalarla meşgul olmayacağız ama milletin gündeminde ne varsa o bizim gündemimizde olacak. Onu konuşacağız, onu anlatacağız. Müzakereler yapacağız. Eğer sonuç alamazsak sokaklar bizimdir, meydanlar bizimdir, sizin sesinizi, sesimizi duyuracağız.” ifadelerini kullandı.

Özel, birilerinin siyasetteki normalleşmeden rahatsızlık duyduğunu ifade ederek, normalleşmenin muhalefetin dozunu düşürmek, vatandaşın sorununu görmemek olmadığını söyledi.

Normalleşmenin müzakere ve mücadele etmek olduğunu dile getiren Özel, şöyle devam etti:

“Buradan Sayın Erdoğan’a kendi memleketinde hakaret etmenin, tartışmanın, onunla kavga etmenin ne bana ne kendisine ne Rize’ye ne Türkiye’ye faydası var. Ancak ben buradan Sayın Erdoğan’a kendi memleketinden, AK Partili, MHP’li, CHP’li, İYİ Partili her görüşten hemşehrisinin sesini duyurmaya, çay üreticisinin sesini duyurmaya geldim. Rize’den katılımın yanı sıra Artvin’den, Trabzon’dan, Ordu’dan, Giresun’dan çay üreticileri var. Hepiniz hoş geldiniz. Bugün mücadeleye destek olmak, hemşehrilerinin yanında olmak için Samsun’dan dahi kalkıp gelenler var, hoş geldiniz. Buraya katılımlarına katkı sağlayan il başkanlarıma, örgütümüze yürekten teşekkür ediyorum. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bugün burada bulunmamızın en önemli sebebi 31 Mart’ta hep birlikte büyük bir başarı kazandığımız Türkiye ittifakının bize yüklediği sorumluluktur. O yüzden ben Türkiye ittifakının verdiği görev ve sorumlulukla buraya geldim.”

Özel, Türkiye’nin bir tarım ülkesi olmasıyla yıllarca övündüklerini, son yıllarda bu vasfın kaybedilmesini üzüntüyle takip ettiklerini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Çiftçilere gayrisafi milli hasılanın yüzde 1’i kadar destekleme verilecekti. Peki hiç verildi mi? Hiç verilmedi. Ne kadar veriliyor? Binde 2. Yüzde 1, binde 2. Öyle olunca toplamda 853 milyar lira alacağınız var devletten. Sadece geçen sene 178 milyar lira ödenmesi gerekirken size ödenmeyen desteklemedir ve bu sene eğer yüzde 1 verilecek olsa alınacak para 410 milyar lira iken bu parayı sizlere, çay üreticilerine, fındık üreticilerine, bizi doyuranlara ödemek yerine, çetelere, müteahhitlere, zenginlere verenlere yazıklar olsun. Hangi ürüne ne destek verileceği 1 yıl önceden ilan edilmelidir. Çiftçi ne ekip biçeceğine ona göre karar vermelidir. Ayrıca bu ürünlerden destek verilen, üretilmesi istenenler için yüksek primli teşvik sistemi oluşturulmalıdır. Sulamada kullanılan elektrik borçları hemen bugün değil, ürün satılınca ödenebilmelidir.”

Özgür Özel, çiftçilere ait banka ve tarım kredisi borçlarının faizlerinin silinerek 5 yıla kadar yapılandırılması, çiftçinin elinde kalan ürünlerin devlet tarafından mutlaka alınması gerektiğini söyledi.

“BU ÇAY MİTİNGİ 100 YILLIK BİR YÜRÜYÜŞÜN GELDİĞİ NOKTADIR”

Gıda enflasyonunu düşürmek için üretici fiyatını düşürmek yerine üretim maliyetlerinin düşürülmesi gerektiğini kaydeden Özel, “Çiftçilerin çektikleri sıkıntıları bitirmek gerekir. Çaya gelince Cumhuriyet Halk Partisi’nin bugün Rize meydanında yapmış olduğu bu çay mitingi 100 yıllık bir yürüyüşün geldiği noktadır. 100 yıldır buralarda çay tarımı yapılmaktadır. Ancak Türkiye çay tüketiminde birinci sıradayken çay üretiminde beşinci sıradadır. Yani diğer ürünlerde, örneğin üzümün çoğu ihraç edilmektedir. Fındıkta benzer durumlar vardır. Ama çayda yerli tüketim yeterince vardır.” ifadelerini kullandı.

Özel, sadece çay ithalatının denetlenmesi ve kaçak çaya engel olunması halinde sıkıntıların çözülebileceğini savunarak, şöyle devam etti:

“1,5 milyon insan, 210 bin aile çayla geçiniyor. Maalesef bugün en büyük sıkıntı Cumhuriyet tarihi boyunca en kötü durum buradadır. Biliyorsunuz bir çay fiyatı açıkladılar. Kim açıklar çay fiyatını? Bakan, başbakan açıklar. Şimdi bakan yok, başbakan yok, hükümetin başı gelir açıklar. Senelerce tütün fiyatı, memleketim Manisa’da Akhisar’da açıklandı. Üretici fiyatı beğenirse kasketi havaya atardı gazeteler yazardı, ‘Fiyat güzel, kasket havada.’ Fiyat beğenilmezse kasketi alırdı yere çalardı, tütün fiyatı kötü, kasketler yerde. Şimdi hadi bakalım gelin açıklayın, ortada kimse yok. Çay fiyatını açıklamayan bir tarım bakanı, çay fiyatını açıklamayan hükümetin başkanı, Cumhurbaşkanı olur mu? Çayı niye tweet atarak açıklıyorsunuz? Gelin Rizelinin gözüne bakın, 17 lirayı söyleyin, bakalım kasketler nasıl yere çalınıyor. 17 lira çay fiyatını açıklamaya utanıp tweet attırıyorlar. ‘2 lira da destekleme var’ diyor. Seneye martta, nisanda. O yüzden o 2 lira da bugünün 2 lirası değil, 1 sene sonranın 2 lirası.”

Verilen 17 liralık yaş çay alım fiyatını kabul etmediklerini belirten Özel, ÇAYKUR’da çalışan işçilerin de sorunu bulunduğunu söyledi.

“ÖNERGEYİ VERECEĞİZ, GÖZÜNÜZÜN İÇİNE BAKACAĞIZ”

Özel, çay üreticisinin sorunlarının çözümü konusunda önceliğin çay kanununun çıkarılması olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

“Ancak bu kanun hükümetin 1,5 yıl önce getirdiği, çay üreticisini perişan eden, tamamen özel sektörün eline teslim eden, uluslararası çay tekellerinin topraklarımızda egemenlik kurmasını sağlayacak bir teklif olmamalıdır. Biz geçmişte sizin hemşehriniz İstanbul milletvekilimiz Mehmet Bekaroğlu’yla bu dönem sizin evladınız, bizim abimiz Tahsin Ocaklı ile dört başı mamur bir çay teklifi verdik. Teklife ‘Evet’ dediğinde, işçinin de sorunu çözülüyor, üreticinin de sorunu çözülüyor, Rize’nin de yüzü gülüyor. Trabzon’un da Artvin’in de nerede çay üreten varsa yüzü gülüyor. Taşkın Bey önergeyi verdi, maalesef AK Parti ve MHP oylarıyla reddedildi. Buradan çağırıyoruz, Tahsin Bey öneriyi bir daha verin, hemşehrileriniz için verin. Buradan Sayın Bahçeli’ye, Sayın Erdoğan’a, Rize’nin bütün milletvekillerine, Karadeniz vekillerine sesleniyoruz. Önergeyi vereceğiz, gözünüzün içine bakacağız. Rize’yi unutmayın. Çay üreticisi elini uzatıyor, bu eli havada bırakmayın, bu eli boşta bırakmayın. Tutun elimizi tutun, önergeyi reddetmeyin.”

Çayda her yıl üretim maliyetlerinin üzerine hakkaniyetli bir kar oranı konularak taban fiyatın erkenden açıklanmasını isteyen Özel, ayrıca organik çay üreticisinin taban fiyatının da açıklanan fiyatın en az iki katı olması gerektiğini kaydetti.

“YURDA KAÇAK YOLLARLA GELEN ÇAYLAR ENGELLENMELİDİR”

Özel, çaya yönelik destekleme oranlarının artırılması gerektiğini öne sürerek, “Çay üreticisine söz verilen banka promosyon ödemelerine derhal başlanmalı. Çay verimliliğin artması için düşük verimlilikle mücadele yapılmalı, ürün çeşidi artırılmalı, yurda kaçak yollarla gelen çaylar engellenmelidir. Buradan hatırlayalım, bir selam yollayalım, ne diyordu Kemal Bey? ‘Kaçak çayları getireceğim, Rize meydanında yakacağım.’ CHP’yi iktidara taşıyacağız. Kaçak çayları buraya getireceğiz. Çayları yakmaya Kemal Bey’i de davet edeceğiz. Kemal Bey’in sözü partimizin sözüdür. Eninde sonunda o işi yapacağız.” dedi.

Konuşması öncesinde çay fabrikalarının bacalarında bulunan filtre sistemiyle ilgili şikayetler aldığını aktaran Özel, Rize’de 160’a yakın özel fabrikanın pek azının bacasında filtre bulunduğunu, olmayanların bacalarına filtre takması, ilgili bakanlığın da bunu mutlaka denetlemesi gerektiğini ifade etti.

Özgür Özel, bölgede en önemli sıkıntılardan birinin de fındık üreticisinin sorunları olduğunu belirterek, “Türkiye yüzde 70’ini üretiyor ama parayı çok uluslular kazanıyor. İhracat gelirimiz 2 milyar dolar civarında, maliyetler her gün artıyor. Biz fındığın sorunlarını biliyoruz. ‘Fındıkla ilgili sakın çayda yapılanları yapmaya kalkmayın.’ diye uyarıyoruz. Karadeniz’i batısından, ortasından doğusuna yalnız bırakmamaya Karadeniz’le birlikte olmaya söz veriyoruz. Hep burada, hep yanınızda olacağız. Bugün Rize’ye geldik, sizi duyduk, sesimizi duyurduk. Bundan sonra da hep birlikte olacağız. Bugün burada olan sosyal demokratlara, muhafazakar demokratlara, milliyetçi demokratlara, Rize’nin bütün demokratlarına teşekkür ediyorum.” diye konuştu.

Çayın baş tacı olduğu günleri görmek istediklerini dile getiren Özel, “Artık yüzümüz gülsün, Rize’nin yüzü gülsün istiyoruz. Rize’deki AK Partililer, Rize’deki MHP’liler alın terinin rengi, alın terinin partisi olmaz. Alnınızın teri kutsaldır. Alın terinin karşılığını vermek devletin boynunun borcudur. Doğru çay fiyatının, 31 Mart tarihinde yapılan seçimden önce Rize Pazar’da 25 lira olması gerektiğini söylemiştim. Buradan çağrımı tekrarlıyorum. 17 liralık fiyatın üzerine tam 8 liralık destekleme verilmeli. Bu para da en geç ağustos ayının sonunda ödenmelidir. Buradan sesimizi duyuralım. Ne kadar istiyoruz? 25.” değerlendirmesinde bulundu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

xxx