Merkez Bankası’nın yakın zamandaki yönetim değişikliği ve seçim sonrası ekonomi politikalarındaki potansiyel değişiklikler tartışma konusu oldu. Yeni Başkan Fatih Karahan’ın “şahin” tutumuna rağmen, faiz indirimlerinin ne zaman başlayacağı merak ediliyor. Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, seçim sonrası sembolik bir faiz artışı ihtimaline işaret ediyor, 250 baz puan artış olabileceğini öngörüyor.
10Haber’den Nuray Tarhan‘ın sorularını yanıtlayan Prof. Kozanoğlu, yılın ilk dört ayında enflasyonun beklenenden hızlı artmasıyla faizlerin artabileceğini öngördüğünü ve sembolik olarak “Gerekirse faizleri artırırız” anlamında 2,5 puanlık bir artışın mümkün olduğunu düşündüğünü söyledi.
Vatandaşlar, yaşam standartlarını düşürmek durumunda kalabilirler
Hayri Kozanoğlu’na göre, kredi kartı kullanımındaki artış, özellikle bireysel kartlar üzerinden görülüyor çünkü vatandaşlar yetersiz gelirlerini dengelemek adına bu yola başvuruyorlar. Merkez Bankası’nın faiz artışı ile tasarrufun teşvik edileceği öngörüsüne karşın, kredi kartı faizlerinin enflasyonla paralel bir yıllık maliyete işaret ettiği görülüyor. Bu durum, özellikle orta sınıf tüketicilerin harcama alışkanlıklarında önemli bir değişikliğe neden oluyor. Gelirleri giderlerini karşılamayan vatandaşlar, yaşam standartlarını düşürerek harcamalarını azaltma yoluna gidebilirler.
Bütçe açığı ve vergiler
Seçim sonrası bütçe açığının vergilerle kapatılma ihtimalini, geçmişte yaşanan örneklerle desteklendiğini belirten Kozanoğlu, geçen yılki seçimlerden sonra vergilerin ertelenerek yönlendirilen fiyatların baskı altında tutulduğunu ve sonrasında serbest bırakılınca döviz kurları ve enflasyon sıçrama yaptığını açıkladı ve sözlerine şöyle devam etti: “Ben yerel seçimler sonrası bu kadar keskin olmamakla birlikte yeni zam ve vergi artışlarının gündeme gelebileceğini düşünüyorum.”
Sektörel rekabet etkisi
Kozanoğlu, ihracatçıların döviz kurunu artırma taleplerinin ve Merkez Bankası’nın doları stabil tutma çabalarına rağmen yaşanan yüzde 4’lük artışın sektörel rekabet üzerindeki etkilerine dikkat çekiyor. Seçim döneminde döviz kurlarında beklenen artışın ihracatçıları yeterince rahatlatmayacağını öngörüyor. Ayrıca, ekonomi yönetiminin enflasyonla mücadele ve cari açığı kontrol altında tutma çabalarının, seçim sonrası daha fazla zorluklarla karşılaşabileceğini belirtiyor.